Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC), İsrail ordusunun dün Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah kentine düzenlediği saldırı hakkında yazılı açıklama yaptı. ICRC, saldırıda kendi ofislerinin de zarar gördüğünü belirterek saldırıyı kınadı.
AA’nın aktardığına göre, ‘cuma günü öğleden sonra ICRC’nin Refah’ın batısındaki ofisinin birkaç metre yakınına ağır kalibreli mermiler düştüğü’ ifade edilen açıklamada, saldırıda ICRC çalışanları ve aileleri de dahil olmak üzere yüzlerce yerinden edilmiş Filistinlinin kaldığı çadırların yakınında bulunan ofisin zarar gördüğü belirtildi. Saldırı sonucu ICRC’nin bölgedeki hastanesine en az 22 ölü ve 45 yaralı getirildiği bilgisi verildi.
‘SİVİLLERİN VE KIZILHAÇ ÇALIŞANLARININ HAYATI TEHLİKEYE ATILIYOR’
Açıklamada, çatışmanın taraflarınca konumları bilinen ve ICRC amblemi taşıyan insani tesislerin yakınlarına ateş açılmasının Kızılhaç çalışanlarının ve sivillerin hayatını tehlikeye attığı belirtildi ve bu tür saldırıların şiddetle kınandığı ifade edildi. Son günlerde buna benzer tehlikeli olayların yaşandığı ve Kızılhaç binalarına kurşun isabet ettiği belirtilen açıklamada, çatışmanın taraflarının, uluslararası insancıl hukuk uyarınca sivillere ve insani faaliyetlerde bulunan kurumlara zarar vermemek için önlem alması gerektiği vurgulandı.
Filistin Sağlık Bakanlığı’ndan 21 Haziran Cuma günü yapılan yazılı açıklamada, İsrail ordusunun yerinden edilen Filistinlilerin çadırlarını bombalaması sonucu 25 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 50 kişinin yaralandığı kaydedilmişti.
HANİYE: ATEŞKES TALEPLERİMİZİ KARŞILAYACAK TÜM GİRİŞİMLERE AÇIĞIZ
İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları Ekim 2023’ten bu yana devam ederken, ABD Başkanı Joe Biden’ın Beyaz Saray’da yaptığı basın toplantısında kamuoyuna duyurduğu İsrail’in 3 aşamalı ateşkes ve rehine takası anlaşma teklifi sonrasında taraflar arasında ateşkes ve rehine takası görüşmelerini yeniden canlandırma çabaları da sürüyor.
Hamas’ın Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye, Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta Stratejik Düşünce Forumu tarafından düzenlenen, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü savaşla ilgili senaryoların tartışıldığı sempozyumda konuya ilişkin açıklamalarda bulundu. Hamas’ın ‘saldırıların tamamen durması, İsrail ordusunun çekilmesi, Gazze’nin yeniden imar edilmesi, esir takası ve Gazze halkına yardım sağlanması’ gibi talepleri olduğunu hatırlatan Hamas Siyasi Büro Başkanı, “Bunlar, halkımızın, direniş güçlerinin ve ümmetin özgür insanlarının talepleri. Hamas, müzakereleri bu talepler üzerinden yürütüyor. Ateşkes müzakerelerinde direniş güçlerinin bu taleplerini karşılayacak tüm girişimlere açığız” dedi.
‘İSRAİL GÖRÜŞÜNÜ KABUL ETTİRMEK İÇİN BASKI STRATEJİSİ KULLANIYOR’
Haniye, 6 Mayıs’ta Katar ve Mısırlı tarafların sunduğu ateşkes teklifini onayladıklarını ancak İsrail’in ateşkes teklifi üzerinde direniş güçlerinin taleplerinin özünü etkileyecek değişiklikler istediğini dile getirdi. İsrail’in müzakere stratejisinin Hamas’a İsrail’in görüşünü kabul etmesi için uluslararası ve bölgesel düzeyde baskı yapmak üzerine kurulu olduğunu belirten Haniye, İsrail’in belirli şartları dayatan siyasi bir tuzak kurduğunu söyledi ancak ayrıntı vermedi.
KATAR: ANLAŞMA YOLUNDA BİR ÖLÇÜDE İLERLEME KAYDEDİLDİ
İsrail ve Hamas arasındaki dolaylı müzakerelerde arabuluculuk rolü üstlenen ülkelerden Katar’ın başbakanı ve dışişleri bakanı Muhammed bin Abdurrahman bin Casim El Sani de devam eden müzakere çabalarına ilişkin bilgi verdi.
The Times of Israel’in aktardığına göre, İspanya Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albares ile başkent Madrid’de düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Sani, görüşmelerde ‘bir ölçüde’ ilerleme kaydedildiğini belirterek, “Son birkaç günde kesinti olmadan çabalarımızı sürdürdük” dedi. Sani, “İki taraf arasındaki açığı kapatmaya ve ateşkes ile İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasını sağlayacak bir anlaşmaya varmaya çalışmak adına Hamas liderliği ile pek çok görüşme yapıldı. Durumda bir ölçüde ilerleme kaydedildi” ifadelerini kullandı.
Sani, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çatışmanın bir tarafının diğerinin vizyonunu benimsemesi gibi bir durum olamaz. Bu, iki taraf arasında tavizlere dayanmalı. Çabalar sürüyor ancak şimdiye kadar en uygun ve sunulana en yakın olduğunu hissettiğimiz bir formüle ulaşmış değiliz. Bu olur olmaz boşluğu kapatmaya ve mümkün olan en hızlı şekilde anlaşmaya varmaya çalışmak adına İsrail tarafıyla iletişime geçeceğiz.”
ABD’DE BİR ‘GAZZE’ İSTİFASI DAHA
Öte yandan, ABD’de üst düzey bir isim daha Washington yönetiminin İsrail’in Gazze’ye saldırılarına yönelik politikalarından dolayı görevinden istifa etti. The Washington Post’un (WP) haberine göre, ABD Dışişleri Bakanlığı’nda İsrail-Filistin işlerinden sorumlu bakan yardımcısı görevinde bulunan Andrew Miller, çalışma arkadaşlarına 8 aydır ailesini çok az gördüğü gerekçesiyle işten ayrıldığını duyurdu. Miller, Gazze’de devam eden saldırıların her şeyi tükettiğini, aile gerekçesi olmasa, işinde kalıp Gazze politikaları konusunda aynı fikirde olmadığı yönetim ile mücadele etmeyi sürdürmeyi tercih edeceğini aktardı.
Miller’ın uzun süredir Filistin haklarının güçlü bir destekçisi olduğu ve Biden’ın 8 aydır devam eden İsrail’in Gazze saldırılarına yönelik ‘ayı kucaklaması’ adını verdiği yaklaşımını eleştirdiği ifade edildi. Miller’i tanıyan ve isminin açıklanmasını istemeyen bir yetkili WP’ye, Miller için “İsrail-Filistin de dahil olmak üzere bölge söz konusu olduğunda kesinlikle yönetim yetkililerinin daha ilerici tarafında yer alıyordu ancak aynı zamanda hiçbir zaman ‘her şeyi yakıp pragmatizmden vazgeçen’ tipte olmadı” ifadelerini kullandı. Yetkili, Miller’in her zaman ABD’nin Filistin haklarını ve devletini desteklemesi gerektiğini savunduğunu belirterek ancak hükümetteyken yaptığı savunuculuğun genellikle sessiz ve ölçülü olduğunu kaydetti. Miller’in işten ayrılması ise Biden yönetiminde İsrail-Filistin politika yapımında rol alan en üst düzey bir yetkilinin istifası olarak dikkat çekti.
(DIŞ HABERLER SERVİSİ)